ES-SELAM - Peri Bacaları
   
  Ana Sayfa
  Valla Kanyonu Yeni !!!!
  Helal Marketlerin Listesi
  Küre Dağları
  İşte İsmet İnönü
  Vahidettin Han'ın Kaleminden
  İşte Yavuz Sultan Selim Han
  Mevlana Celaleddin Rumi
  Beraat Kandili
  Regaib Kandili
  Miraç Kandili
  İstanbul'un Fethi
  Tüm Alem(Büyük Forumumuz)
  Ziyaretçi Defteri
  Konuşma Adabı
  Yardımlaşmanın Önemi
  Peygamber Efendimizin Hayatı
  Sizce Nedir?
  Yerebatan Sarayı
  Peri Bacaları
  Dolmabahçe Sarayı
  İshakpaşa Sarayı
  Efes Antik Kenti
  Efes'te Günümüze Kadar Gelen Kalıntılar(Yeni)
  Fetih Han Camii(Ayasofya)
  Topkapı Sarayı
  Rumeli Hisarı
  SultanAhmed Camii
  Eyüp Sultan Camii
  Kuba Mescidi
  Anadolu Hisarı
  Kâbemiz
  Osman Bey'in Orhan Bey'e Vasiyeti
  Fatih Sultan Mehmed Han
  Mustafa Armağan
  Ziyaretçi Sayısı

Biz Yenisini Yapana Kadar En İyisiyiz...
Peri Bacaları



Bugün Kapadokya’da büyük bir hayranlıkla izlenen coğrafi oluşumların milyonlarca yıl önceye giden uzun bir öyküsü var aslında. Bölgeyi çevreleyen üç büyük yükselti Erciyes, Hasandağı ve Göllüdağı bundan yaklaşık 10 milyon önceki jeolojik devirlerde aktif birer volkandı. Bu yanardağlardan püsküren lavlar zamanla bölgenin geniş platolarını, akarsu ve göllerini yani 25 bin kilometre karelik bir alanı yaklaşık 100 metre kalınlığında bir lav tabakasıyla örttü. Doğa, başta Kızılırmak olmak üzere bölgedeki akarsu ve gölleri, sel suları, rüzgar erozyonu ve tüm diğer enstrümanlarıyla Tüf adı verilen ve volkanik küllerin çamurla karışımından oluşan farklı sertlikteki bu kayaları milyonlarca yıl boyunca aşındırıp oyarak bölgeye yavaş yavaş bugünkü pitoresk görüntüsü verdi. Dik yamaçlardan hızla aşağı inen sel suları, karşılarında bulduğu farklı sertlik ve dirençteki volkanik malzemeden en usta heykeltıraşları bile kıskandıracak güzellikte şapkalı, mantar biçimli, konik, sütunlu ya da sivri yapıtlar yarattı.

Özellikle Ürgüp ve civarında çok rastlanan şapkalı peri bacalarının sırrı, gövde ve şapkayı oluşturan kayaların farklı dirençlere sahip taşlardan, yani tüf ve lahar ya da ignimbirit türü sert kayaçlardan oluşmuş olmasıydı. Yağmur suları, coşkulu akarsular bununla da kalmadı, vadi yamaçlarını da rötuşlayarak ilginç kıvrımlardan arkaplan fonları, yamaçlardaki lav tabakalarının ısı farklarından yararlanarak büyüleyici bir renk cümbüşü yarattı. Yaklaşık 10 bin yıl önce neolitik çağın insanları yöreye geldiklerinde karşılarında işte böylesine görkemli bir manzara buldular. Kapadokya coğrafyası, doğanın iki karşıt gücünün jeolojik yapıyı şekillendirmesiyle oluşmuş. Bu karşıt güçlerden ilki, Orta Anadolu yanardağlarının sürekli faaliyet halinde bulunduğu ve bölgenin lav gibi volkanik unsurlarla kaplandığı yapılanma, diğeri de volkanik yapılanmadan sonra su ve rüzgarın etkisiyle başlayan ve halen devam eden aşınma.
   
Bugün 23311 ziyaretçi (48463 klik) Buradaydı
Duyuru Panosu
ES SELAM
Sitemize Reklam Vermek İster misiniz? Bize Ulaşabileceğiniz Adresimiz: karakoc_kaan_1993 @hotmail.com " Teşekkür Ediyoruz.
kader74
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol